Forex işlemlerine ilk adımı atan hemen herkesin aklında benzer bir soru vardır: Bu fiyatlar kim tarafından ve nasıl belirleniyor? Hele ki grafiklerdeki anlık değişimleri izlerken, bu iniş çıkışların arkasında ne olduğunu merak etmemek zor. Gerçekte fiyat, görünmeyen bir pazarlığın sonucu olarak ortaya çıkar. Tıpkı açık artırmayla satılan bir tablo gibi. Ne kadar çok talep varsa, o kadar yukarı gider. Ne kadar çok kişi elden çıkarmak istiyorsa, o kadar düşer. Bu kadar basit mi? Görünüşte öyle ama aslında perde arkasında işler biraz daha karmaşık.
Arz Talep Dengesi Fiyatların Bel Kemiğidir
Forex piyasasında fiyatların temelinde yatan en önemli güç, piyasalar içinde oluşan arz ve taleptir. Yani alıcılarla satıcılar arasında süren o görünmez çekişme. Her biri kendince bir karar verir: Kimisi dolar alır çünkü faizler yükselecek der, kimisi satar çünkü enflasyon düşmeyecek der. Herkesin karar noktası farklıdır ama hepsi fiyatın oluşumuna katkıda bulunur. Talep birden artarsa, sistem otomatik olarak fiyatı yukarı çeker. Çünkü o seviyeden satış yapan daha az kişi vardır. Aynı şekilde satışlar artarsa, fiyat düşer çünkü alış tarafı o kadar kuvvetli değildir.
İşte bu nedenle “fiyat sabit” gibi bir kavram Forex için geçerli değildir. Sürekli oynar, saniyeler içinde değişir. Yatırımcıların davranışları, beklentileri ve haber akışına verdikleri tepkiler bu hareketliliğin ana kaynağıdır. Bir ülke merkez bankası faiz kararını açıklar, fiyat bir anda yön değiştirir. Bu da bize şunu gösterir: Fiyat, sadece ekranda görülen bir rakam değil, global düşüncenin bir yansımasıdır.
Likidite Sağlayıcılar ve Brokerlar Da Etkilidir
Fiyatı etkileyen bir başka faktör, teknik altyapının ta kendisidir. Çünkü sistemdeki fiyatlar, sadece bireysel yatırımcılardan değil, aynı zamanda büyük oyunculardan gelir. Bu oyunculara piyasa ustası da denir. Genelde bankalar, hedge fonları ya da kurumsal yatırımcılardır. Bu kurumlar piyasaya likidite sağlar. Yani alım satım işlemlerinin kesintisiz devam etmesini mümkün kılar.
Forex brokerları da likidite sağlayıcılardan gelen fiyatları alır, küçük farklarla yatırımcılara sunar. Bu farklar ise “spread” olarak bilinir ve onların kazanç kapısıdır. Ama aynı zamanda yatırımcının da işlem maliyetidir. Yani fiyat, yalnızca arz ve taleple değil, aynı zamanda bu teknik kanallar üzerinden de şekillenir. Likidite ne kadar yoğunsa, fiyatlar o kadar sıkı olur. Hacim azaldıkça ise spread açılır, fiyatlar oynaklaşır.
Haber Akışı ve Anlık Beklentiler Oynaklığı Tetikler
Peki neden bazı zamanlarda fiyatlar aniden zıplar? Neden bir anda yükselir, sonra hızla düşer? Bunun cevabı, haber etkisidir. Piyasalar genelde öngörüleri satın alır, gerçekleşenler karşısında ise pozisyon değiştirir. Bir açıklama gelir, örneğin ABD tarım dışı istihdam verisi beklentinin çok üzerinde çıkar. Bu haber dolar lehine algılanırsa, fiyat yukarı zıplar. Ama birkaç dakika içinde yatırımcılar bu fiyatın fazla olduğunu düşünmeye başlar ve satış dalgası gelir. O zaman da fiyat geri çekilir.
Bu da gösteriyor ki, fiyat sadece matematiksel bir denklemle oluşmaz. Duygular, korkular, fırsatlar ve belirsizlikler hep birlikte karar verir. O yüzden fiyatlar tahmin edilmesi en zor olan davranış biçimidir. Aynı habere her zaman aynı tepki verilmez. Bazen piyasalar duyarsız kalır, bazen de küçücük bir detay kocaman dalgalanmalar yaratır.
Algoritmalar ve Otomasyon Sürece Yeni Bir Boyut Katar
Son dönemde fiyatların şekillenmesinde makinelerin payı da büyüyor. Özellikle büyük fonlar, algoritmalarla işlem yapıyor. Bunlar saniyenin binde biri hızında analiz yapıp pozisyon alabiliyor. Haliyle insanın tepki süresiyle yarışmaları mümkün değil. Bu algoritmalar belli seviyelerde alım ya da satım yapacak şekilde programlanır. Fiyat o seviyeye gelince otomatik devreye girer.
Bu da volatiliteyi artırır çünkü insanlar artık fiyat hareketlerini yalnızca ekonomik haberlere göre değil, algoritmaların davranışına göre de yorumlamaya çalışıyor. Bu da tahmini daha da zorlaştırıyor. Artık yatırımcılar sadece fiyatın ne olduğunu değil, bu fiyatın hangi motivasyonla oluştuğunu da anlamaya çalışıyor. Çünkü doğru pozisyon almak, bu niyeti okuyabilmekle mümkün.
Forex’te Fiyatın Arkasında İnsan Davranışı Yatar
Sonuçta her fiyat hareketi, bir hikâyenin dışa vurumudur. Kimi zaman korku, kimi zaman açgözlülük, kimi zaman da fırsat kokusu… Her biri fiyatı şekillendirir. Grafiklerdeki her hareketin arkasında bir karar, bir beklenti ve bir duygu yatar. Bunu anlamaya çalışan yatırımcı, sadece rakamları değil, davranışları da okumayı öğrenir.
İşte bu yüzden Forex piyasasında fiyatın belirlenme süreci, salt ekonomi bilgisiyle değil, aynı zamanda psikolojiyle de ilgilidir. Bunu fark eden yatırımcı, fiyatın kendisini değil, onu doğuran nedenleri sorgular. Ve belki de bu sayede, ekrandaki rakamın gerçekte neyi temsil ettiğini anlayarak daha bilinçli adımlar atar.